Uykusuzluk ve Yorgunluk İçin Ne Yapmalı

Uykusuz kalan bir bedenin ne gibi sonuçlara neden olabileceğini hiç düşündünüz mü? Günümüzde trafik kazalarının ciddi bir kısmı uykusuzluk sebebi ile yaşanıyor. Uykusuz kalan sürücü bir süre sonra direksiyona odaklanamıyor, bunun sonucunda da genellikle ölümle ve/veya yaralanmayla neticelenen kazalar meydana geliyor. 

Öncelikle her insanın belli zaman aralıklarında uyumaya göre programlandığını unutmamak gerekir. Bu sürelerde uyunmuyorsa veya kişi uykusunu almamışsa bu durum bir süre sonra sorun teşkil etmeye başlar. Gece saat 02.00-06.00 arası en tehlikeli zamanlar olmakla birlikte, çok az insanın bildiği öğlen vakti 12.00-16.00 saatleri de kritik uyku saatleri olarak ön plan çıkmaktadır. İleri yaşta ağır bir akşam yemeği sonrası direksiyon başına geçen kişiler için durum daha ciddi bir hal alır.

Uykusuzlukla mücadele etmek için yolculuk süresince her iki saatte bir en az 15 dakika mola vermeli ve mümkünse bu mola süresince uyku ihtiyacı giderilmelidir. Eğer gözler kapanmaya ve baş düşecek gibi olmaya başlarsa -otobanda dahi olsa- mutlaka acil durum hattı kullanılmalıdır. Bunları yapma imkânı olmayanların penceresini açarak temiz hava alması gerekir. Bu yöntemler bir nebze de olsa sürücünün uyku sersemliğini atmasına yardımcı olacaktır.

Az uyuyan kişilerde yorgunluk baş gösterecektir. Uykusuzluk ve yorgunlukla beraber sürücünün yola olan dikkati azalmaya, tepki süreleri düşmeye başlar. Bu da sürüş performansı olumsuz yönde etkiler ve kazaların yaşanmasına ortam hazırlar. Yorgunluk belirtileri ilk etapta esneme ve gözlerde karıncalanma ile kendini gösterir. İleri durumlarda ise başı dik tutmada zorlanma ve odaklanma güçlüğü görülür. Daha tehlikeli olan bu belirtiler kazaların yaşanmasına sebebiyet verebilir.